- sıkıntılı olmak
- be in a hole
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
çekeceği olmak — başına sıkıntılı çok iş gelecek olmak Bu laf anlamaz ustadan çekeceğin var … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı belada olmak — çözülmesi güç, sıkıntılı bir durumda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıskacında olmak — bir konu üzerinde iki taraftan da sıkıştırılıp sıkıntılı duruma düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yük olmak — 1) (birine) bir kimse, sıkıntılı bir işini başkasına yaptırmak Onların hepsinde sanki bulundukları yere yük oluyorlarmış gibi utangaç ve ürkek bir hâl vardır. B. R. Eyuboğlu 2) (birine) kendisi için başkasına para harcatmak, masraf yaptırmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahat olmak — üzüntülü, sıkıntılı veya tedirgin durumda olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başında olmak — (bir durum birinin) aynı sıkıntılı, belalı durumda bulunmak Senin müdür başımda olduğu sürece bana da rahat yüzü yoktur … Çağatay Osmanlı Sözlük
İRTİAD — (Ra d ve Ri d. den) Iztırablı ve sıkıntılı olmak. * Deprenme. Titreme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kapamak — i 1) Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı. H. E. Adıvar 2) Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak 3) Bir şeyin görünmesine engel olmak Bu yapı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zehir kesilmek — 1) çok acı ve yakıcı olmak 2) mec. ortalık ümit, sıkıntılı bir durum olmak İçimde elim bir boşluk, aşk ve hayat ortasında derin bir yalnızlık hissiyle bütün uykum acı ve zehir kesildi. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
cehennem — is., din b., Ar. cehennem 1) Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer, tamu Cennet, cehennem, ahiret, ebedî hayat hayallerine bir daha dönmesine imkân yoktu. R. N. Güntekin 2) mec. Çok sıkıntılı yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyi gün dostu — is. Dostlarının sıkıntılı zamanlarında onlardan kaçan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iyi gün dostu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük